RSS FEED

Sayfalar

26 Mayıs Grevini Örgütleyelim


Kamu Emekçileri Cephesi ve Devrimci İşçi Hareketi 19 Mayıs 2010 tarihinde yazılı açıklamalar yayınladılar:


26 MAYIS GREVİNİ ÖRGÜTLEMEK EMEKÇİLERE
BUNDAN VAZGEÇİŞ DÜZENE HİZMET EDER!

Tekel işçilerinin, 4/C'ye karşı Ankara'da başlattıkları direniş 78 gün sürdü. Tekel işçilerinin bu direnişi sonucunda 22 Şubat 2010 tarihinde konfederasyonlar (Türk-İş, DİSK, KESK, Türkiye Kamu-Sen) 26 Mayıs'ta genel grev kararı almıştı. 26 Mayıs'a yaklaşıldığı şu günlerde Türk-İş ve Kamu Sen "eylemin yapılmasının koşulları kalmadı" bahanesini sunarak eylemden kaçışa hazırlanıyorlar.

Gerçekler ortada, 26 Mayıs Grev kararı aldıran koşullarda hiçbir değişiklik yoktur. Değişiklik konfederasyonların verdikleri sözü tutmaması olacaktır. 26 Mayıs Grev kararı kendi içinde birçok yanıyla eleştirilebilir, eksik bulunabilir ancak her şeye rağmen bu karar emekçiler lehine bir karardır. Bu karar şimdi yerine getirilmesi gereken bir karardır. 26 Mayıs genel grevi; başta Tekel işçileri olmak üzere tüm işçilere ve halka verilen sözdür.

SÖZ TUTULMALIDIR!

26 Mayıs genel grevi; emekçilere yönelik saldırıları durdurabilmek açısından, yerine getirilmesi gereken bir görevdir.

BU GÖREVİ ÜSTLENMEKTEN KAÇILMAMALIDIR!

Haklı veya haksız hiçbir neden, Tekel direnişinin ortada bırakılmasının mazereti olamaz. Bu eylemin ertelenmesi veya iptal edilmesi halinde, devletin, AKP hükümetinin istediği olacak; direnişi unutturmak, yalnızlaştırmak, bitirmek...

İŞÇİLER, MEMURLAR, EMEKÇİLER!

26 Mayıs Genel Grevi'nden vazgeçmek, iktidarın emekçi düşmanı politikalarına hizmet edecektir.

Emekçiden yana görünüp düzene hizmet etmek, direnişin orta yerinde ileri bir tarihe karar alıp söz vermek ve bu tarih karşımıza çıktığında sözünü unutup vazgeçmek düzen sendikacılığıdır, bürokrat sendikacılıktır. Emekçiler bir kez daha gerçek dostlarını görüyorlar. İşçiler, memurlar, emekçilerin haklarını kararlılıkla savunacak, ekmek için, adalet için mücadeleyi kararlılıkla yükseltecek bir çizgi, ancak devrimci sendikacılık önderliğinde uygulanabilir.

Her yerde, devrimci sendikacıları destekleyin. Devrimci çizgiye güç verin.

Devrimci İşçi Hareketi

***


26 Mayıs Grevini Örgütleyelim
İLERİCİ SENDİKALARI SORUMLULUĞA ÇAĞIRIYORUZ

26 Mayıs'a sayılı günler var. Bilindiği gibi, Tekel işçilerinin yeni deneyimler, kazanımlar yaratarak sürdürdüğü mücadele her kesimde destek buldu, direniş şu veya bu biçimlerde çok değişik kesimleri içine aldı. Direnişin ileri boyutlara vardığı aşamada KESK, DİSK, Türk-İş ve Türkiye Kamu-Sen 26 Mayıs'ta grev kararı aldılar. Güvencesiz çalışma ile ilgili uygulamalar, kıdem tazminatı, işsizlik sigortası, sağlıkta katkı payı uygulaması başta olmak üzere on iki talepten oluşan bir bildiri yayınlayan konfederasyonlar bu taleplerin karşılanmaması durumunda 26 Mayıs'ta genel greve gideceklerini açıklamışlardı. Bu karar o günün koşullarında gecikmiş, ileri tarihe atılmış bir karar olsa da sahiplenilmesi gereken bir karardı. Ancak konfederasyonlardan daha ileri kararlar bekleyen işçiler, emekçiler herşeye rağmen bu kararı sahiplenmişken, kararın altında imzası olan konfederasyonlar kendi aldıkları kararı unutmuş görünüyorlar. Öyle ki KESK genel merkez yöneticilerinin il gezilerini saymazsak grevin örgütlenmesi için harcanması gereken bu üç ay boyunca kayda değer hemen hiçbir çabaya tanık olmadık. Bugün gelinen noktada Türk-İş ve Türkiye Kamu-Sen, koşulların değiştiğini öne sürerek grevi uygulama niyetinde olmadıklarını gösteriyorlar. Oysa değişen bir şey yok. Ne grev kararı açıklanırken ifade edilen taleplerde işçilerden yana bir düzelme söz konusu ne de ülkenin genel gündeminde grevi erteleyecek, grevden vazgeçecek bir gelişme var.

26 Mayıs eylemi, başta Tekel işçileri olmak üzere tüm işçilere ve halka verilen sözdür. SÖZ TUTULMALIDIR. 26 Mayıs eylemi, emekçilere yönelik saldırıları durdurabilmek açısından yerine getirilmesi gereken bir görevdir. Bu görevi üstlenmekten kaçılmamalıdır. Gerekçesi ne olursa olsun, her türlü geri adım düzene güç verir. Haklı veya haksız, hiçbir neden, tekel direnişinin ortada bırakılmasının mazereti yapılamaz. Bu eylemin ertelenmesi, iptal edilmesi, sahiplenilmemesi tamda AKP hükümetinin istediğidir. İktidarın istediği de bu değil miydi? Direnişi unutturmak, yalnızlaştırmak, bitirmek... 26 Mayıs Genel Grevinden vazgeçmek, buna hizmet eder.

Önce mevcut tepkiyi nötralize etmek için eylem takvimi açıkla, sonra o eylemi yumuşat, içini boşalt veya tamamen vazgeç! Bunu yapan konfederasyonlar, sendikacılar temsil ettiği emekçiler nezdinde sözünde durmayan, ciddiyetsiz, sorumsuz, güvenilmez sendikacılar ve konfederasyonlar olacaktır.

İŞÇİLER, EMEKÇİLER!
26 Mayıs Grevi, emekçilerin gerçek dostlarının devrimciler olduğunu bir kez daha gösteriyor. Emekçileri kazanıma götürecek çizginin düzen yanlısı sendikacılık, bürokrat sendikacılık olmayacağını bir kez daha gösteriyor. İşçiler, memurlar, emekçilerin haklarını kararlılıkla savunacak, ekmek için, adalet için mücadeleyi kararlılıkla yükseltecek bir çizgi, ancak devrimci sendikacılık önderliğinde uygulanabilir.

Her yerde, devrimci sendikacıları destekleyin. Devrimci çizgiye güç verin.

EMEKÇİYİZ HAKLIYIZ KAZANACAĞIZ

KAMU EMEKÇİLERİ CEPHESİ

29 işçinin cansız bedenine ulaşıldı

Zonguldak bu sabah güne acı bir haberle uyandı. Dün gece 28 işçinin cansız bedenine ulaşıldı, bugün 1′i daha bulundu. Diğer işçiyi arama çalışmaları sürüyor. İşçiler tanınmayacak halde, yakınlarını gören aileler perişan.ZONGULDAK- 3 günlük bekleyiş, yerini gözyaşı ve acıya bıraktı. Günlerdir beklenen oldu, işçilere ulaşıldı. Ancak cansız bedenlerine. TTK’ya ait ve taşeron şirketin işlettiği madende, yerin 540 metre altında 29 işçinin cesedine ulaşıldı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer ile Enerji Bakanı Taner Yıldız, önce 28 işçinin cesedine ulaşıldığını açıkladı.

Karadon’daki asansörün kısmen tamir edilmesiyle aşağı inen kurtarma ekipleri, havuz bölgesinde 19 ceset, patlamanın meydana geldiği yerin arkasında da 9 ceset bulundu.

İşçilerin cansız bedenleri, Karadon bölgesinden çıkarıldı.

Daha sonra ise 1 işçinin daha cesedine ulaşıldı. Diğer işçiyi arama çalışmaları sürüyor.

KİMLİKLER TEŞHİS EDİLEMEDİ

Çalışma Bakanı Dinçer, henüz cesetlerin teşhis edilmediğini bildirirken, Enerji Bakanı Taner Yıldız ise ilk teşhisin karbonmonoksit zehirlenmesi olduğunu söyledi.

AİLELER PERİŞAN

Karadon’da aileler, yakınlarını teşhis etmeye çalışıyor. Ancak içeriden çıkan ailelerin hepsinin çok kötü durumda olduğu görüldü. Cesetlerin saat 13.30′da çıkarılarak hastaneye götürüleceği öğrenildi. İşçilerden 9′unun cenazesi memleketleri Çaycuma’ya götürülecek.

Bu arada, gazeteciler, bakanların talimatı üzerine Karadon’a alınmıyor. Bölgede olan gazeteciler, polis tarafından kollarından tutularak dışarı atıldı. Aynı zamanda “İnsanlar burada ekmek parasına ölüyor” diye tepki gösteren iki kişi de polis zoruyla dışarı çıkarıldı.

Etkin Haber Ajansı / www.sosyalistgazete.com

Türkkan_85 ve Sivilay Abla


Soru: Sevgili Sivilay Abla, ben bir Türk oğlu Türküm. Türk olmaktan korkunç gurur duyuyorum. Bunları yazarken titriyorum. Cezbe halim geçmiyor. Türkiyemdeki sokak kedilerinin dahi diğer ülkelerdeki kedilerden daha üstün olduğunu düşünmekten kendimi alamıyorum. Bütün günümü internet kafede Türklüğe yapılan saldırıları püskürtmekle geçiriyorum. Geceleri ise plakalardaki mavi AB etiketinin üzerine kırmızı beyaz Türk etiketi yapıştırarak arabaları millileştiriyorum. Sence ben hasta mıyım? (Rumuz: Turkkan_85)

Cevap: Sevgili Turkkan_85, Türk olmaktan istediğin kadar gurur duyabilirsin ama bakalım Türk olmak da seninle gurur duyuyor mu? Kendine önce bu soruyu sormakla işe başlayabilirsin. Türk olmanın gurur duyulacak bir değer olmasına senin katkın nedir? Yoksa Türk olmaya yük müsün?

video http://www.vimeo.com/9519527
Return top