RSS FEED

Sayfalar

Dişiyle tırnağıyla 35 yıl


Limter-İş Sendikası, 35. mücadele yılına giriyor. Geride uzun bir deneyim ve başarı bırakan sendika, 35. yılında yeni denizlere açılmayı hedefliyor. İş cinayetlerine karşı mücadele yürüten sendika, yakın zamanda Yalova'da temsilcilik açmayı hedefliyor.

Limter-İş Sendikası, 1873 yılında Kasımpaşa tersane işçilerinin grevinin ardından tersaneler tarihinin bir başka grevine imza attı. Taşeron sistemine, iş cinayetlerine, kuralsız, sendikasız çalışmaya savaş açtı. Sendikanın eğitim uzmanı gözaltında öldürüldü. Genel başkanları defalarca gözaltına alındı, tutuklandı. Ama kurulduğu günden bugüne mücadele kesintisiz sürdü, tersanelerde vicdanın sesi, adı oldu. Liman Tersane Gemi Yapım-Onarım İşçileri Sendikası (Limter-İş), 35. kuruluş, diğer bir deyişle mücadele yılına kulaç atıyor. Sendika, 3 Ekim günü kuruluş etkinliği düzenliyor.

1976'da kurulan Limter-İş'in kapısına, askeri faşist cunta tarafından kapatılan onlarca sendika gibi 1980 tarihinde kilit vuruldu. Yeniden faaliyete başladıktan sonra özellikle 1985 yılında, Haliç Tersanesi'nin kapatılmasıyla ağır çalışma koşullarının hakim olduğu, neoliberal politikaların laboratuvarı Tuzla tersaneler bölgesi, adından sık sık ölümlü iş kazalarıyla söz ettirdi. İşbirlikçi sendikacılık ve sendikal bürokrasiyle arasına kalın bir çizgi çekerek, militan bir hattan yürüdü, ezilenlerin örgütlenmesini öncelikli görev saydı. Sendika, özellikle işçilerin yaşam hakkını hiçe sayan taşeronluk sistemine ve iş cinayetlerine karşı mücadeleye odaklandı. İş cinayetlerinin ardından patronların kapısına dayandı, yaşam hakkı ve vücut bütünlüğü talep etti. Sendika aracılığıyla kamuoyu Tuzla gerçeğinden haberdar olurken, hükümet yetkilileri bundan rahatsızlıklarını, “Tuzla'yla yatıp Tuzla'yla kalkıyoruz” şeklinde ifade etti. Tersane patronları ise sendikaya “bölücü” damgası vurarak toplumsal desteği engellemek istedi.

Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak

Havzada, taşeronluk sistemine savaş açtı. Taşeron işçiler arasında örgütlendi. Ama sadece onlarla sınırlı kalmadı. 1999 yılında Yonca Tersanesi'nde kadrolu işçilerin yüzde 80'ini üyesi yaptı. Yetki almasına rağmen, işçiler atıldı. Tersanede yedi aylık greve imza atıldı.

Yine 1999 yılında sendikanın eğitim uzmanı Süleyman Yeter gözaltında öldürüldü. Türkiye daha sonra bu işkence davasından AİHM'de mahkum oldu.

Sendika, “öğretmenine” verdiği sözü tuttu, havzada, yine bir ilke imza attı. Ölümlü iş kazalarının arttığı 2008'de 27-28 Şubat tarihlerinde fiili greve imza attı. O gün, “Tersanelerde artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” denildi. Keza öyle de oldu. Havzada ikinci fiili grev, 4 ay sonra patlak verdi. Tersanelerde hayat, 1970 Büyük İşçi Direnişi'nin yıl dönümünde, 16 Haziran günü yaşam hakkı için bir kez daha durdu. Bu tarihlerden sonra hükümet ve tersane patronları bazı adımlar atmak zorunda kaldı. İlk kazanım çalışma saatlerinde geldi. Çalışma saatleri 7,5 saate indirildi.

Sendika, geçen yıllar boyunca onlarca direnişe, kazanıma imzasını attı. Nerede bir haksızlık, nerede bir işten atma; Limter-İş Sendikası orada oldu. Limter-İş Sendikası nereye gitse orada direniş büyüdü. Nitekim tersane işçilerinin, güvenini kazandı.

Dayanışma ezilenlerin inceliğidir

Gücünü tersane işçilerinin mücadele tarihinden alan sendika, şimdi 35. yıl anısına dayanışma etkinliği düzenliyor.

Che’nin, “Dayanışma ezilenlerin inceliğidir” sözü kullanılan etkinlikte Tolga Sağ, Cihan Çelik, Hasan Ali ve Cevdet Bağca sahne alacak. Dayanışma etkinliği 3 Ekim Pazar günü Kartal Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi’nde saat 18.00’da düzenlenecek.

Mücadele dolu bir ömür

Limter-İş Sendikası Genel Sekreteri Hakkı Demiral, namı diğer Hakkı Usta, 35. yılı şöyle özetliyor: “Bütün baskılara, yöneticilerimizin gözaltında kaybedilmelerine, tutuklamalarına, işkencelerine... Devlet baskısına... Tersanelerdeki mafyavari çalışmaya, taşeronluk sistemine... Bütün bunlara karşı dişiyle tırnağıyla mücadele eden bir anlayışın ürünü 35. yıl.”

Hakkı Usta, sendikanın bütün bu zorluklara rağmen mücadele umudunu kaybetmeden ilerleyeceğini ifade ediyor, “35. yılında da, sonra da, işçi sınıfını daha güçlü bir kulvara taşıyacak ve bu mücadelesini sürdürecek” diyor.

Sendikanın 35. yıl hedefleri de net. Hakkı usta, tersane havzasının artık Tuzla'dan çıkıp, Türkiye'ye yayıldığına dikkat çekiyor, “Yakın zamanda Yalova'da temsilcilik açmak gibi bir hedefimiz var, tabi diğer bölgelere de yayılmak istiyoruz” diyerek sendikanın hedeflerini aktarıyor.

1 yorum:

Adsız

Dişiyle tırnağıyla 35 yıl

Yorum Gönder

Return top